Kalp ve damar hastalıklarının Dünyada ve Türkiye’de en önemli ölüm nedeni olduğunu biliyor musunuz?
Ekokardiyografi, efor testi, tansiyon holter, ritim holter tetkikleri ve Kardiyoloji Yoğun Bakım ile Kalp-Damar hastalıklarının doğru teşhisi ve çağdaş tedavileri ile hizmetinizdeyiz.
Ülkemizde her yıl 150.000 – 200.000 insanımız kalp krizi nedeniyle ölmektedir. Bu rakam trafik kazalarından ölenlerin sayısının 2-3 katıdır. Bunların %20’si kalp krizi geçirdiği anda ölmektedir. Batı ülkeleri ile karşılaştırıldığında ülkemizde kalp krizi daha genç yaşta geçirilmektedir. Türkiye’de kalp krizi geçirme yaşı ortalama 58’dir.
Kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, fazla kilo (özellikle karın bölgesinde) ve sigara kalp damar hastalıklarının ortaya çıkması için başlıca risk faktörleridir.
Düzenli egzersiz kalp-damar hastalıkları nedeniyle ölümleri ve sakat kalmayı %50 oranda azaltmaktadır. Yapılan araştırmalarda ülkemizde erişkin nüfusun 1/3’ünde tansiyon yüksekliği tespit edilmiştir. 50’li yaşlarda bu oran 10 kişide 8’dir.
Tansiyon yüksekliği başta kalp, beyin ve böbrek olmak üzere organlarımızda hasar yaparak ölüm ve sakat kalmaya yol açan önemli bir sağlık sorunudur.
TANSİYON HOLTER
24 saat boyunca belli aralıklarla tansiyonu ölçerek kaydeden bir cihazdır. Bu cihaz hastaya takılarak eve gönderilmekte, 24 saat sonra çıkarılarak kayıtlar incelenmektedir. Tansiyon ölçümünde en doğru yöntem olarak kabul edilmektedir.
RİTİM HOLTER
24 saat boyunca kalp ritimlerini kaydeden bir cihazdır. Bu cihaz hastaya bağlanarak eve gönderilmekte, 24 saat sonra kayıtlar incelenmektedir. Kalp ritim bozukluklarının tespitinde ve kalp-damar hastalıklarında kalp krizi riskinin değerlendirilmesinde önemli bir tespittir.
EFOR TESTİ
Bir band üzerinde eğim ve hızın arttırılarak hastanın yürütüldüğü ve EKG tansiyon takibinin yapıldığı bir testtir. Kalp-damar hastalıklarının teşhisinde önemlidir.
EKOKARDİYOGRAFİ
Kalbin özel bir ultrason cihazı ile incelenmesidir. Kalp büyümesi, kalp yetersizliği, kalp kapak hastalıkları gibi kalp hastalıklarının neden olduğu yapısal ve fonksiyonel bozuklukların tespit edilmesinde vazgeçilmez bir tanı yöntemidir.